18:9 |
Sonra oldu ki Absalom, katıra binmek, Davut'un hizmetkarlarıyla tanıştı. Ve katır kalın ve büyük bir meşe ağacının altına girdiğinde, kafası meşe ağacına sıkıştı. Ve o, gökle yer arasında asılı iken, bindiği katır yoluna devam etti. |
18:10 |
Sonra biri bunu gördü ve Yoav'a bildirdi., söyleyerek, "Abşalom'u bir meşe ağacına asılı gördüm." |
18:14 |
Ve Joab dedi, "İstediğin gibi olmayacak. Yerine, Gözünüzün önünde ona saldıracağım.” Sonra eline üç mızrak aldı., ve onları Abşalom'un yüreğine yerleştirdi. Ve o hala meşe üzerinde hayata tutunurken, |
18:15 |
on genç adam, Joab'ın zırh taşıyıcıları, koştu, ve ona vurmak, onu onlar öldürdü. |
18:24 |
Davut iki kapı arasında oturuyordu.. Tamamen, bekçi, duvarın üzerindeki kapının zirvesinde kim vardı, gözlerini yukarı kaldırarak, tek başına koşan bir adam gördüm. |
18:25 |
Ve ağlayarak, krala söyledi. Ve kral dedi, “Eğer yalnızsa, ağzında müjde var.” Ama ilerledikçe ve yaklaştıkça, |
18:30 |
Ve kral ona dedi ki, "Geçmek, ve burada dur.” Ve geçip gittiğinde ve hareketsiz durduğunda |
18:31 |
Huşai ortaya çıktı. Ve yaklaşıyor, dedi: “İyi haberlerim var, efendim kral. Bugün için Rab sizin için yargıladı, sana karşı ayaklanan herkesin elinden.” |
18:32 |
Ama kral Huşay'a şöyle dedi:, “Abşalom çocuğu için barış var mı??” Ve yanıt veriyor, Huşay ona dedi, “Efendim kralın düşmanları, ve kötülük için ona karşı ayaklanan herkes, çocuk gibi ol.” |
18:33 |
Ve böylece kral, çok üzülmek, kapının üst odasına çıktı, ve ağladı. ve o giderken, bu şekilde konuşuyordu: “oğlum Avşalom! Abşalom oğlum! Senin adına ölebileceğimi kim bana bahşedebilir?? Abşalom, oğlum! Oğlum, Abşalom!” |
Leave a Reply
You must be logged in to post a comment.